13 Nisan 2013 Cumartesi

Zor Zamanlarım...

Tatil.. her öğrenci gibi benimde okul zamanında iple çektiğim okuldan ve derslerden uzak kaldığımız durum yada oluşum.. Başta çok iyi başladı tatilim tw başında amaçsız yatıyordum mutluydum..
Ama ilerledikçe tadı kaçmaya başladı.Sürekli yatmak sıkıcı olmaya başlamıştı yapacak bir iş aradım ama bulamadım dışarı çıktım boş boş dolaştım olmadı ve yine eve döndüm..

Yapacak birşeyim yoktu her gün sabah yataktan kalkıp tw önündeki koltuğa yatıyordum..
Amaçsız ve düşüncesiz bir şekilde yatıyordum sadece. Önce mutfağa gidip beni hayatta tutacak ağzımı dolduracak bir takım karbonhidrat kucaklayıp yaklaşık 2 metre karelik yaşam alanım olan koltuğuma gidiyordum..

Kumandamı aldıktan sonra gerekli düzenlemeleri yapıp büyük ve yorucu bir serüvene başlıyordum "Zap yapmak"

Bir yandan karbonhidratları (bisküvi, kuru yemiş, çikolata ws.) tüketirken zap yapıyordum.Ne kadar zor bişey olduğunu tahmin edemezsiniz. Durumum iyice kötüye gidiyordu.. Sadece tuvalete gitmek için ayağa kalkıyordum ki gitmemek elimde olsa gitmezdim o kadar üşenirdim.
İyice asosyal olmuştum ve dahada kötüsü sabah kuşağı kadın programlarını izlemeye başlamıştım..

Etrafım artık yemekler, çikolata ve bisküvi paketleri, boş tabaklar, bardaklar, kola şişeleri tarafımdan çevrelenmişti. Beynim durgunluğa isyan ediyodu.Ama şöylede birşey vardı..

Bulunduğum ortama uyum sağlamaya başlamıştım bu bir çeşit mutasyon gibiydi..

Artık az oksijenle bile nefes alabiliyor az ışıkta çok iyi görebiliyordum dahada ilginci koltuğa uyum sağlamıştım bir bukelemun gibi.Koltuğun desenini almıştım ve artık yatınca görünmüyordum. Yıkanmıyordumda.. Tamam çok kötüde kokuyordum ama o benim özel parfümümdü ve ben rahatsız olmuyordum..Birçokta dost edinmiştim üzerimde ve artık yemeklerde barınan bakterilerle dost olmuştum. Onlara isim bile koymuştum..

Ama o gün hayatımı değiştiren birşey oldu. Annem elinde çöp poşetiyle geldi ve git çöpü at dedi..

İtiraz ve bahanelerimle bir sonuca ulaşamamıştım bu son kaçınılmazdı dışarı çıkacaktım.Zorlanarakta olsa etrafımdaki artıkları aşarak koltuktan kalkmıştım.. Ayakta kalmak başta zor gelmişti ama yürüdükçe açılıyordum.Üzerime yapışan pijamamı kazıyarak çıkardım duş alıp kıyafetlerimi giydim.Bir yandanda düşünüyordum 2 sokak ilerdeki çöpe gitmek için neden bu hazırlık?

Ayakkabılarımı giydim ve elimde poşetle merdivenlerden indim ve artık sokakla aramda sadece demir kapı vardı.Düğmeye bastım ve kapıyı ani bir hareketle kendime doğru çektim.Bir anda yüzüme vuran temiz hava dalgası ve kör edici güneş ışınlarıyla sarsıldım kendimi toparlayıp dışarı çıktım..

Temiz hava yüzünden nefes alamıyor ve gün ışığı yüzünden ise gözlerimi açamıyordum.Zamanla dışarıya alışmıştım. İnsanlar yürüyor, kuşlar uçuyordu..
Herşey mükemmeldi.. Gözlerimden süzülen yaşları durduramıyordum sokağın ortasında böğüre böğüre ağladım..
Bu zor zamanlarda böyle geride kaldı.

3 yorum:

  1. resimde aynı sana benzemiş.

    YanıtlaSil
  2. Resim değil yazıya yorum yapılmasını beklerdim ama demek ki resim yazıdan daha güzel...

    Teşekkürler sayın okur :)

    YanıtlaSil
  3. evet mahmutun blog açmasının sebebi bu sayın okur olmasın

    YanıtlaSil